Şarabınızı tirbuşonla açarken izlemeniz gereken noktalar şu şekildedir:• Şişenin ağzındaki kapsülün tepesini keserek çıkarın. Bu, bir kapsül çıkarıcı veya bıçakla yapılabilir. • Şişenin boynunu temiz bir bezle silin.• Seçtiğiniz tirbuşonu kullanarak, mantarı yavaşça, temiz şekilde çıkarın.• Şişenin boynunu bir kez daha temizleyin.• Şarabınız servise hazır!
Şarap mantarı Latince'de Quercus Suber L. olarak geçmekte olan ve yalnızca Batı Akdeniz'de yetişen, mantar meşe ağaçlarından elde edilir. Bu ağaçların 150 – 200 yıl yaşaması beklenir. Mantar meşesi 25 yaşına geldiğinde ilk hasat alınır ve 9-12 yılda bir hasat edilir. Ortalama bir mantar meşesinden 4.000 mantar elde edilir. %52 ile ilk sırada yer alan Portekiz'i dünyanın diğer önemli üreticileri; İspanya, Fransa, Cezayir, Tunus ve İtalya takip eder.
1783 yılında, Portekiz'in Alentejo Bölgesi'nde dikilmiş olan “Whistler Tree" dünyanın en büyük ve en yaşlı mantar meşesidir; 1820'den beri 9 yılda bir ürün vermektedir. Her hasatta 1 tondan fazla ürün vermesi ise 100.000'den fazla şarap mantarı demektir.
Tirbüşonlar için tarih boyunca sayısız tasarım kullanılmıştır. Napa Vadisi'nde bin beş yüzü aşkın farklı tirbuşonu içeren ilginç bir sergi bile vardır. Oysa işlev olarak tirbuşon çeşitlerini üçe ayırmak mümkündür. Sonuçta yapılması gereken iş hep aynı; mantarı şişenin ağzından bir yolunu bulup çekip çıkartmaktır. Basit “T" şeklindeki tirbuşonlarda burgu mantara girdikten sonra işin gerisi bilek ve kol gücünüze kalır. Bunlardan plastik ve portatif olanlar biraz kırılgan gibi görünse de işlevseldir. Bu grubun en ilginç üyesi, özellikle yaşlı şarapların ufalanmaya yüz tutmuş mantarlarına zarar vermemek adına tercih edilen ah-so tipi tirbuşonlardır. Bu tirbuşonalar şişeyle mantar arasına girerek mantarı döndüren iki ince bıçaktan oluşur. Kaldıraç prensibini kullanan farklı tasarımlar vardır. Gazoz kapağı açabilen kafası ve mantarı çeken kollarıyla bir insanı andıran bu tip çok yaygındır. Diğerlerine göre daha verimli olduğu söylenen ve restoranların vazgeçilmez tercihi ise garson tipi tirbuşonlardır. Burgu girdikten sonra şişenin ağzından destek alan bu basit kaldıraç, doğal veya sentetik her tür mantarı açabilir. Screwpull markası altında tescilli tirbuşon da oldukça ilginç bir prensiple çalışır. Şişeyi kavradıktan sonra burguyu mantara yönlendiren çevirme hareketi size hissettirmeden burgunun sonunda mantarı çekmeye başlar. Tek yapmanız gereken tutacak kısmını yılmadan çevirmeye devam etmektir. Bir diğer farklı ancak karmaşık sistem de tavşan tipi denilen tek bir kolun aşağı ve yukarı hareketiyle açabilen tirbuşonlardır. Benzer prensipleri, endüstriyel boyuta ve kullanıma taşıyan ve bir bara veya masaya monte edilebilen sabit tip tirbuşonlar takip ediyor. Pilli veya elektrikli burgulu, hatta mantarı delip altına hava sıkan enjektörlü tirbuşonlar ise bir diğer tirbuşon çeşidi olarak karşımıza çıkmaktadır.
Vidalı/ çevir-aç kapakların şarabın tadı üzerinde olumsuz bir etkisi yoktur. Bu kapaklar en geç 3-5 sene içerisinde tüketilmesi gereken şarapların mantar problemi riskine maruz kalmamaları ve meyvemsiliklerini korumaları için en uygun çözümdür. Günümüzde, bir Yeni Dünya ülkesi olan Yeni Zelanda'da üretilen tüm şarapların %70'inde çevir-aç kapak kullanılmaktadır. Bir başka Yeni Dünya ülkesi Avustralya'da da bu akım giderek yaygınlaşmaktadır. Eski Dünya'da da örneğin Fransa'nın güneyinde, bu tarz kapaklara daha sık rastlanmaktadır.
Şarabın oksijenle temas ederek okside olmasını yani bozulmasını engellemek için açıldığı gün içerisinde bitirilmesi tavsiye edilir. Şişeyi mantarla tekrar kapatarak şarabı 1-2 gün buzdolabınızda saklayabilirsiniz. Bunun dışında şişedeki havayı vakumlamak için özel olarak tasarlanmış “Şarap Vakum Pompası" kullanabilirsiniz. Bu pompalarla şişenin içinde kalan havayı boşaltarak, şarabınızın okside olmasını geciktirip, şarabı buzdolabında ortalama bir hafta saklayabilirsiniz.
Şarap tadımında, burunda keşfedilecek en yaygın hata, mantar (buşone) kokusudur. Farklı dillerde “bouchonné" veya “corked" olarak adlandırılan bu koku, mantar üretiminde beyazlatma işlemi sırasında yapılmış olan bir hatadan kaynaklanır. Buşone kokusunun zayıf olması durumunda, şarabın taze ve meyveli aromaları kaybolur; güçlü olması ise şaraba keskin, küflü veya ıslak kartona benzer bir koku verir.
Şarabın en büyük düşmanlarından biri oksijendir. Şişenin ağzını kapatan mantarın aşırı nemden bozularak ya da yatık saklanmayan şişelerde mantarın kuruyarak hava geçirmesi sonucu, şişenin içindeki şarap okside olur. Oksidayon bir şarap kusuru olarak ifade edilir. Üretim aşamasında olabileceği gibi şarap şişelendikten sonra da oksidasyon ortaya çıkabilir. Sirke kokusu çok ciddi oksidasyon belirtisiyken, ceviz, uhu, aseton ve çürük elma kokusu da özellikle genç ve düşük alkollü şaraplarda oksidasyonu gösterir. Bunun dışında özellikle alkolü ve asidi düşük beyaz şaraplarda şarabın yapıldığı üzümden kaynaklanan ve fermantasyon sırasında ortaya çıkan oksidasyon kendini sabun ve mum kokusuyla belli eder. Bunların dışında Sherry (bkz.soru sherry)gibi şaraba özel bir tat katmak amacıyla bilinçli olarak okside edilen şaraplar da vardır. Böyle özel şaraplar için özellikle ceviz aranan bir aromadır. Bu tip şaraplarda ceviz kokusu hata kabul edilmez.
Şarabınız sızdırmamış, hava almamış olmalıdır. Sızdıran şaraplar oksijenle temas ederek bozulmakta; hava da şaraba bayat bir tat vermektedir. Şişenin ağzındaki kapsül şişeye yapışmışsa veya etikette şarap lekesi bulunuyorsa şarap önceden sızdırmış olabilir. Uzun süre dik saklanmış şaraplarda mantarın kuruması ve şarabın havayla teması söz konusu olabilir. Uzun süre güneş ışığına kalmış şaraplar ise bozulmus olması muhtemeldir. Bazen renginden bazen de tadına bakarak ancak anlayabilirsiniz.
Şarap etiketlerinin çoğunda öne çıkan bilgiler genelde marka veya üretici, ülke veya bölge, ve/veya şarap yapımında kullanılan üzüm türleridir. Üzüm çeşidi belirtilmese dahi bu bilgi çoğunlukla bölgeden tahmin edilebilir. Avrupa bölgelerinin çoğunda hangi üzüm çeşitlerinin kullanabileceği belirtilmiştir. Bunun yanı sıra şarabın üretildiği yıl da (rekolte) şarap hakkında ön bilgi edinmemize yardımcı olur. Bölgesine göre etiketlenenler, genellikle “Eski Dünya" diye tabir edilen Avrupa Bölgesinde, üzümlerine göre etiketlenenler, kıtaların keşfinden sonra şarap üretimine başlayan “Yeni Dünya" diye adlandırılan ülkelerde yaygındır. Türkiye'de ise yeni dünya stili benimsenmiştir.
18 Yaşından büyük olduğunuzu teyit etmek için lütfen doğum tarihinizi girin.
Gün
13
01
31
Ay
Temmuz
Ocak
Aralık
Yıl
2024
1944
2024
BU SİTEYE GİRİŞ YAPABİLMENİZ İÇİN 18 YAŞINDAN BÜYÜK OLMAK ZORUNDASINIZ