1898’de inşa edilen Ritz Paris otelinde yer alır.
Ritz Paris, şehrin en görkemli avlularından Place Vendôme'a bakarken, aynı zamanda inşa edildiği dönem lüks denince akla gelen en-suite banyoya sahip ilk otellerinden biridir.
Adını ise barın müdavimi, ünlü yazar Ernest Hemingway’den alır.
Zenginlik ve kalite anlamına gelen Ritzy terimi, adını bu otelden alır.
Coco Chanel, F Scott Fitzgerald ve Ernest Hemingway gibi dönemin ünlülerini ağırlamasıyla meşhurdur.
Ritz Oteli, kadınlar ve erkeklerin birlikte içki içmelerine izin verilmeyen dönemlerde Ladies Bar adlı, kadınlara özel bir bölümle hizmet vermeye başlar.
Zamanla erkeklerin Ladies Bar’a giriş yasağı gevşemeye başlar.
1930’larda kadınlar ve erkekler aynı bölümlerde oturabilirlerken
Ladies Bar da Petite Bar olarak bilinmeye başlar.
70’lerde çöküş yaşayan Ritz Oteli, Mısırlı bir yatırımcının desteğiyle efsanevi dönüşümüne başlar. İsmi saygı duruşu olarak Bar Hemingway olarak değişir. Bu dönemde dünyadaki popüleritesi bir hayli artar.
Fransa’nın en ünlü likörlerinden birinin markalaşmasında Cesar Ritz, büyük pay sahibidir.
Pazarlama sürecini yönettiği konyak bazlı portakal likörü, dönemin modern kokteyllerine ilham verir.
Dünyanın en pahalı içeceklerinden biri Ritz Sidecar da bu barda servis edilmektedir.
Son tadilat sırasında otel, Bar Hemingway'i olduğu gibi tutmaya karar verir. Efsane döneminin ruhunu yansıtan tasarımıyla Bar Hemingway'in keyfini tıpkı eski müdavimleri gibi çıkarabilirsiniz.
1889 yılında Londra'da özel olarak inşa edilmiş ilk lüks otel The Savoy’da 1893 yılından beri hizmet vermektedir.
Açıldığı günden itibaren Winston Churchill'den Ernest Hemingway'e birçok ünlüye hizmet verir.
Savoy oteli, elektrikle donatılan ilk otellerden biridir. Amerikan lüksleri ve İngiliz esintilerinin birleşimi olarak görülür. Ritz ile aynı seviyede olacak şekilde tasarlanmıştır.
En yüksek hizmeti sunmak için barda "Amerikan tarzı" dedikleri içecekleri yapmaya başlar. Amerikan tarzı içecekler, geleneksel İngiliz alkollü içecekleriyle tam bir tezat oluşturur. Böylece bu tarzın referansıyla bar ‘The American Bar’ olarak anılmaya başlar.
İlk yıllarda barmenlerin ve bar çalışanlarının çoğu kadınlardan oluşur. Barmaid Ada Coleman, Savoy’un barında 23 yıl baş barmenlik yapar. Martini kokteylinin kendine özgü bir çeşidi olan Hanky Panky gibi dünyaca ünlü klasik karışım ile kokteyl dünyasına kalıcı bir damga vurur.
Yine saygın bir barmen olan Harry Craddoc görevi devralır ve barın arkasındaki özel hünerleriyle Savoy'daki American Bar'ı dünyanın en ikonik kokteyl barlarından birine dönüştürür.
American Bar'ı ünlü yapan güç, Savoy Kokteyl Kitabı’dır. Harry Craddock'un konuklar için yarattığı en iyi kokteyllerin tümü bu kitapta yer alır. Böylece tüm bu kokteyllerin ünü, dünyanın her yerindeki barlara kadar yayılır.
Hanky Panky’nin yanı sıra White Lady, The Corpse Reviver gibi kokteyllerin de çıkış noktası The American Bar’dır.
Piyano ve kokteyl barı Bemelmans Bar, New York, Manhattan'da 1930’larda inşa edilen Carlyle Hotel'de 1940’larda hizmet vermeye başlar.
John ve Jackie Kennedy çifti gibi ünlü konukları ağırlar.
Hem Carlyle kafenin hem de Bemelman's Bar’ın duvarlarını Ludwig Bemelman'ın resimleri süsler.
Martini veya Manhattan kokteyllerinizi yudumlarken piyano sesi harika bir fon oluşturur. İlerleyen saatlerde jazz müziğin ritmi, içeceklerinize eşlik eder.
Hem servis hem de lezzetli kokteyller yapan barmenler, kokteyllerin altın yıllarını hatırlatan üç parçalı kırmızı bir smokin giyerken, kokteyller altın çağın ruhunu taşıyan süslü cam eşyalarla servis edilir.
Red Jacket, Jackie O, Tom Ford Cafe Rose Espresso Martini, JFK Daquiri gibi imza kokteyllerin yanı sıra Dirty Martini, the Manhattan, Gold Fashioned gibi klasik kokteyller de menüde yer alır.
18 Yaşından büyük olduğunuzu teyit etmek için lütfen doğum tarihinizi girin.
Gün
13
01
31
Ay
Temmuz
Ocak
Aralık
Yıl
2024
1944
2024
BU SİTEYE GİRİŞ YAPABİLMENİZ İÇİN 18 YAŞINDAN BÜYÜK OLMAK ZORUNDASINIZ