Rakı üretilirken her zaman en az iki kere distile edilir.
İlk distilasyon suma, yani üzüm alkolü distilasyonu, ikinci distilasyon ise geneksel bakır imbikte suma ile anasonun birlikte distile edilmesidir. Bu iki distilasyondan sonra yapılan her distilasyon hem distilasyondan hem de bakır imbik temasından rakıya daha da yumuşak ve yuvarlak bir yapı kazandırır.
Rakı üretiminde yaş üzüm veya kuru üzüm kullanılabilmektedir.
Yaş üzümden yapılan rakılarda taze, meyvemsi, çiçeksi aromalar ön plandayken; kuru üzüm rakılarında daha kuru meyve, sakız gibi aromalar ve gövdeli bir yapı hissedilir.
Yaş üzümden yapılan rakılarda taze, meyvemsi, çiçeksi aromalar ön plandadır. Damakta yumuşak özellikleri ve aromatik yapılarıyla ayrışırlar.
Kuru üzüm rakılarında daha kuru meyve, sakız gibi aromalar ve gövdeli bir yapı vardır.
Geleneksel rakılarda ise yaş üzüm, kuru üzüm ve tarımsal alkol bir arada bulunabilir. Bu farklı profildeki alkoller bir araya gelerek rakının yemek uyum yelpazesini genişletir ve klasikleşmiş rakı karakterinin ortaya çıkmasına katkı sağlar.
Rakıda suma oranı en az %65 olmalıdır. En fazla %35’lik kısmı tarımsal kökenli alkol olabilir ama kullanılmak zorunda da değildir.
Rakı damıtma sonrasında hemen şişelenmez, yasa gereği en az bir ay paslanmaz çelik tanklarda ya da fıçılarda olgunlaştırılır.
Rakı üretiminde fıçı kullanılmış ise bu fıçılar renk ve tat geçişi yapanlar ve yapmayanlar olarak ikiye ayrılır.
Rakıları dinlendirme işleminde kullanılan büyük meşe fıçılara ‘fudur’ denir. Rakının tadına nötr bir etkisi vardır. Ancak eser miktarda oksijenin alkole etki etmesine izin verdikleri için rakıyı yumuşatıp yuvarlaklaştırmakta rol oynarlar.
Fıçı etkisinin hissedilmesi istenilen rakılarda kullanılan fıçılar ise fudurlardan farklıdır ve rakıya sarımtırak bir renk ve vanilya gibi tatlı baharat aromaları kazandırırlar.
Filtrasyon işlemi, rakı üretimi sonrasında ve şişeleme öncesinde ürün içerisinde olabilecek partiküllerin ayrıştırılması için uygulanır. Rakının karakteristik özelliklerine ve tadına etkisi bulunmaz.
Yasa gereği, şişelenmiş rakının alkol miktarı en az %40 olmalıdır.
İlk üretildiğinde yaklaşık %70 - %80 oranında alkollü olan rakının söndürülmesi (yani demimeralize su katılarak alkol oranının düşürülmesi) ile ayarlanır.
Rakının alkol derecesi yaklaşık %45 civarındadır. Bugün piyasada inovatif yaklaşımla üretilmiş %68 alkollü rakılar bulunabilmektedir.
Rakı ve su anasonun reçeteye en uygun şekilde aromalarını yansıtması için genellikle eşit miktarda karıştırılır. Buna altın ayar denir. Bu bir kural değildir, kural kişinin kendi damağıdır.
Rakının üretiminde rafine beyaz şeker kullanılacaksa bu şeker miktarı ürünün 1 litresinde en fazla 10 gram olmalıdır.
Geçmişte sahte rakıları orijinallerinden ayırmak için rakıya bir markör olarak az miktarda şeker eklenmeye başlamış, günümüzde geleneksel rakının tadını korumak için reçetesine uygun eklenen örnekler vardır.
Rakının üretiminde rafine beyaz şeker kullanılacaksa bu şeker miktarı ürünün 1 litresinde en fazla 10 gram olmalıdır.
Geçmişte sahte rakıları orijinallerinden ayırmak için rakıya bir markör olarak az miktarda şeker eklenmeye başlamış, günümüzde geleneksel rakının tadını korumak için reçetesine uygun eklenen örnekler vardır.
Rakının tatlılık hissiyatı şekerden değil anasondan gelir. Çünkü anason şekerden 13 kat daha tatlı hissettirir.
Tüm rakılar imbiğin ‘göbek’ denilen orta ürününden üretilir. Viski, votka gibi tüm distile içkiler göbekten elde ediliyor. Bu ürüne İngilizlerin, Fransızların deyimi ile kalp deniliyor.
18 Yaşından büyük olduğunuzu teyit etmek için lütfen doğum tarihinizi girin.
Gün
13
01
31
Ay
Temmuz
Ocak
Aralık
Yıl
2024
1944
2024
BU SİTEYE GİRİŞ YAPABİLMENİZ İÇİN 18 YAŞINDAN BÜYÜK OLMAK ZORUNDASINIZ