Rakı, önceleri sek olarak veya üzerine bir yudum suyla içilirdi. Bugün genellikle suyla karıştırılarak tek başına veya yanında su ile istenilen alkol derecelerine getirilerek içilmektedir. Aperitif bir içki olarak mezelerden oluşan sofralarda tüketilen rakı kendi adabını yaratarak içki kültürümüzün oluşmasında büyük katkı sağlamıştır. Rakı, karaf (karafaki) ile servis edilebildiği gibi kendi şişesi ile sunuma da uygundur. Rakı sek içilmek isteniyorsa dolgun, yumuşak, aroması zengin güçlü rakılar tercih edilmelidir, Genel olarak en ideal içim şekli rakı ve suyun soğuk olması şeklindedir. İdeal içim sıcaklığını yaklaşık 8-10 C olarak tanımlayabiliriz, yani buzdolabı kapağı bu dereceyi elde etmek için uygun bir alandır.
Buz rakıyı soğutmak için yaygın olarak kullanılır. İdeal rakı içim sıcaklığı 8-10 C'dir. Tavsiye edilen rakının ve suyun soğuk olmasıdır. Ama tabii değilse rakıya önce su, ardından buz eklenir. Buz eridikçe içilen rakının tadı değiştiği için, buna önem verenler buz koymak yerine, rakıyı ehl-i keyifte içmeyi tercih ederler.
Rakının beyazlaması tamamen fiziksel bir değişim olup, çözünürlük dengeleri ile ilgilidir. Rakının içerisinde bulunan ve rakıya karakteristik tat ve kokusunu veren bazı aroma bileşenleri alkol içerisinde kolaylıkla çözünürken suda çok zor çözünürler. Dolayısıyla rakıya su eklendiğinde yani ortamdaki su miktarı arttığında bu bileşenler çözünmez hale gelir ve rakı beyazlamaya başlar. Rakının beyazlamaya başladığı alkol derecesi yaklaşık 38 derecelere denk gelmektedir.
Keyif erbabı, keyfine düşkün kişi anlamına gelen ehlikeyif rakı kültüründe sık rastlanan bir sözcüktür. Modern zamanlarda bu anlamıyla örtüşen ikinci bir anlam kazanmış, rakı soğutmak üzere yapılan kırık buz kâsesinin adı haline gelmiştir. Rakıya konan buzun eriyerek arzu edilen rakı-su dengesini bozmasından hoşlanmayan bazı tiryakiler, rakı kadehlerini ehlikeyif denen bu kâselerde soğutmayı tercih eder. Ortasında rakı kadehinin sığabileceği yuvarlak bir hazne bulunan ehlikeyifler genellikle bakırdan imal edilse de bazı örneklerde farklı malzemelerin kullanıldığı görülmüştür.
Genellilkle cam ya da kristalden yapılan küçük rakı sürahisi diyebiliriz. Karafaki sözcüğü Fransızcadan dilimize giren ve “şarap veya su maşrapası" anlamına gelen karaf (carafe) sözcüğünün Rumca türetilerek “küçük, ufak, minik" anlamı kazanmasıyla ortaya çıkmıştır. Karafçık demektir.
Rakı kültürünü oluşturan pek çok unsur gibi, kadehler de tarih içinde çeşitli dönemlerden geçmiştir. Kadehi, içki içilen kapların, tasların, bardakların genel adı olarak düşünebiliriz yani bir bardağın kadeh olabilmesi için içine içki konulmuş olması yeterlidir. Bütün bardaklar arzuya göre kadeh olarak kullanılabilir. Buna en güzel örnek çay bardağının rakı kadehi olarak kullanılmasıdır. Nitekim rakı içilen çay bardağına halk arasında çerkes kadehi adı verilmiştir.
Öte yandan her içki kendi ideal kadehiyle anılır. Rakının klasik döneminde sadece rakı içmek üzere tasarlanmış kadehler üretilmişti. Bunlar arasında belki de en çarpıcı olanı, Kulüp Rakısı'nın efsanevi etiketinde de görülen, bülbül çanağı veya diğer adıyla bülbül ağzı kadehidir. Kökeninin Osmanlı döneminin bülbülî adlı küçük narin şarap kadehine dayanması, önemli bir kültürel sürekliliğin göstergesidir. Gündelik hayatta bülbül ağzı kadehinden daha yaygın kullanılan bâde kadehi ise rakı kültürünün toplumdaki yaratıcı yansımalarını örnekler. Bu kadehe leylekboynu, tiryaki kadehi, duble kadehi gibi adlar verilmiş, daha küçük ölçekli versiyonları tek kadehi, cur'adan, yüksük kadehi gibi adlar almıştır.
Rakının modern döneminde soğutma teknolojilerinin gelişmesi önemli bir rol oynar. Buzdolabının yaygınlaşması, evlere kadar girmesi, buzun kolay erişilebilir hale gelmesiyle birlikte rakı içme pratiği de değişti. Daha önce limonata bardağı olarak kullanılan uzun dar bardak, turizm terminolojisindeki adıyla highball bardağı, buzlu içime olanak sağladığı için modern dönemin rakı kadehi haline geldi.
Tek rakı 4 cl, duble rakı 8 cl'dir. Genellikle rakı kadehlerinin üzerlerindeki çizgiyle bu miktarlar belirtilir.
Tüm alkollü içkileri tüketirken, dehidrasyonu (yani vücudun susuz kalmasını) engellemek ve alkolü vücuttan atabilmek için mutlaka su tüketilmelidir. 1 birim alkol, 2 birim su ideal tüketim şeklidir.
Mesela 1 bardak rakı, 2 bardak su gibi.
Su dışında, şalgam suyu, soda, ayran tüketmek de mümkündür. Ayrıca rakı yanında değil ama arasında, dinlenmek amaçlı çay ya da kahve de içilmektedir.
Gelenekte rakının sudan farklı bir malzeme ile karıştırılmasına rastlanmaz ancak bu kokteyl yapılamayacağı anlamına gelmez. Rakı ile yapılan kokteyllere örnek vermek gerekirse Omnibus, Sambuca Oriental, Dream, Brazil, Deep sea, Hasty, Morning ve Hilton'un eski efsanevi barı Karagöz'ün ünlü “Karagöz" kokteyllerini sayabiliriz.
Rakı arasında içilen çaydır. Karadeniz yöresinde rakı içenler, sofrada rakıya ara verip birer bardak tavşankanı çay yudumlar. Ara çayı Anadolu'nun öteki yörelerinde de yaygındır. Gerek çeşme başı içkilerinde, gerek sıra gecelerinde ayılmak için rakıya ara verilip çay içilir.
Rakıya ara verilip içilen kahvedir. Üstat Ahmet Rasim bazen rakıyı kesip bir ara kahvesi alır, sonra kaldığı yerden devam ederdi.
Öğle saatlerinde alınan tek rakıdır. Bazıları bunu duble olarak alabilir, ama daha fazlası öğle rakısı değil, gündüz içkisi olur. Can Yücel ile birlikte önde gelen erkencilerden biri olan şair Mehmet Kemal'in Öğle Rakıları adlı bir şiir kitabı vardır.
Rakı sofrasında girizgah olarak verilen meyve, çerez, beyaz peynir gibi basit mezelere verilen ad. Rakı içilmeden midenin rahatlatılması için önerilir.
Meyhaneden kalkarken tek olarak verilen ve ücreti alınmayan son rakı. Rakının cabası da denir.
18 Yaşından büyük olduğunuzu teyit etmek için lütfen doğum tarihinizi girin.
Gün
13
01
31
Ay
Temmuz
Ocak
Aralık
Yıl
2024
1944
2024
BU SİTEYE GİRİŞ YAPABİLMENİZ İÇİN 18 YAŞINDAN BÜYÜK OLMAK ZORUNDASINIZ