Rakının yanına meze olarak beyaz peynir-kavun ikilisi tesadüfi bir seçim değildir. Arkasındaki neden lezzetler arasındaki dengedir. Meze sofrasının temel üç ayak dengesi bu lezzet üçlüsü üzerine kurulmuştur. Burada rakının esas eşlikçisi peynirdir. Kavun bu üçlünün geri plandaki birleştiricisidir.
Beyaz peynir salamurada beklediği için ağızda deniz tuzu gibi bir etki yaratır. Kavunun ferah tadı bu tuzluluğu keser, bir anlamda damağı rahatlatır. Kavun çok baskın olmayan hafif tatlılığıyla tuzu dengeler.
Rakının içindeki anasonun iki özelliği vardır. Hem tatlımsı ve sıcak bir tada hem de serinletici bir etkiye sahiptir. Öncelikle tat olarak, baharatlardan tıpkı tarçın gibi doğal bir tatlılık çağrışımı yapar. Kavunla anasonun tatlılığı kapışır, kavun anasona tam baskın gelirken o sırada beyaz peynir tartışmayı bıçak gibi keser, salamuradan gelen ekşimsi ve ferahlatıcı tuzluluğu ile son noktayı koyar. Anason ile kavunun ferahlatıcı rayihası da rakiptir, bu noktada gene peynir keskin kokusuyla ağırlığını ortaya koyar. Diğer taraftan, beyaz peynirin süt fermantasyonundan gelen bir serinliği de söz konusudur. Bu üçlü meze sofrasının lezzet dengelerini açıklayan temel bir kılavuz gibidir. Böylece bir çatal ondan, bir öbüründen, bir yudum rakı, bir yudum su derken bütün gece geçip gider; kokuların ahengi, tatların uyumu ve zıtlığı derken sofranın tadı tuzu bu üçlünün etrafında sarmal olur.
Kaynak: Meyhane İhtisas Kitabı, sayfa 187
18 Yaşından büyük olduğunuzu teyit etmek için lütfen doğum tarihinizi girin.
Gün
13
01
31
Ay
Temmuz
Ocak
Aralık
Yıl
2024
1944
2024
BU SİTEYE GİRİŞ YAPABİLMENİZ İÇİN 18 YAŞINDAN BÜYÜK OLMAK ZORUNDASINIZ