Üstat Salah Birsel “ Dünyada meze olmayacak şey yoktur" der… Ahmet Rasim ise “rakı neyle içilir?“ adlı makalesinde mezeleri sıralarken geniş bir yelpazeden bahseder.
Aslında basitçe; miktarı çok olmayan birçok hafif yiyecek rakı mezesi olarak eşlenebilir. Önemli olan alkole ve anason aromasına uygun yani mezenin ya da rakının tadını bozmayacak bir dengede olmasıdır.
Çoğunlukla yağlı peynir, zeytinyağlı mezeler, tuzlu çerezler, turşu, balık mezeleri çilingir sofrasının klasiklerindendir.
Kavun ve beyaz peynir, pilaki, cacık gibi klasik mezelerle, dünya mutfağından benzer niteliklere sahip birçok yiyecek de rakı sofrasında bulunabilir. Anason aroması, pek çok yiyeceğin rahat yenmesini, hafiflemesini ve birleştiğinde daha tatlı bir denge almasını sağladığından, geniş yelpazede mezelerle uyumludur.
Önemli olan, rakının yemeğin, yemeğin de rakının önüne geçmemesi, tatların bileşimiyle bir harmoni ve denge sağlanmasıdır. Avokadolu karides de bir meze olabilir, pilaki de, lakerda da, kavun da, ananas da. Örnekleri arttırmak mümkündür. Rakı sofrasında olacak mezelerin illa Anadolu mutfağına ait olması gerekmez. İspanyol tapas, rus zakuski'leri gibi dünya mutfağı mezeleri ile de pekâlâ uyum sağlayabilir. Bunun da nedeni anason aromasının oluşturduğu geniş tat profilidir.
Anason, mentollü tatlara yakınlığı olan bir aromadır. O nedenle taze nane, mentol ve estragol üzerinden de elma ile birleştiğinde ağızda daha da yüksek bir soğukluk ve ferahlık hissi bırakabilir.
Ayrıca rakının ağır yağlı yemeklerle, böreklerle, çorbalarla ya da sıcak sulu yemeklerle tüketilmesi tavsiye edilmez.